Bingöl’de yaşayan birçok insanın ruh halini, hayata bakışı ve yaşayış şeklini anlatan psikolojik kavram öğrenilmiş çaresizliktir.
Öğrenilmiş çaresizlik, çok sayıda yapılan tekrarlara rağmen yaşanılan başarısızlık sonrası yeniden deneme cesaretini kaybetme durumudur. Öğrenilmiş çaresizlik, potansiyelinin farkına varamama ve kabullenmeyi de beraberinde getirir. İşte bu durum çoğu insan için Bingöl’de yaşamaya eşdeğerdir.
Öğrenilmiş çaresizliğin kavranabilmesi için verilen örneklerden en meşhur olanı fillerin eğitilmesidir. Filler yavruyken kalın bir zincirle bacağından bir direğe bağlanır ve tüm uğraşlarına rağmen yavru fil zincirden kurtulamaz çünkü buna gücü yetmez, bir süre sonra fil ince bir halatla tahta bir direğe bağlanır, fil büyümüş ve zincirin yerini ince bir halat almıştır. Tüm bunlara rağmen fil kurtulmayı denemez bile çünkü fil, ne yaparsa yapsın kurtulamayacağını, özgürleşemeyeceğini kabullenmiş, gücü ve kuvveti ne kadar olursa olsun belirli bir alanın dışına çıkamayacağına inandırılmıştır.
Bingöl’de yaşayan çoğu yaş grubunda bulunan ve çoğu meslek gruplarında ki insanlarda bıkkın, vazgeçmiş ve kabullenmiş görüntüleri öğrenilmiş çaresizlik sendromuna yakalandıklarını gösterir bir bakıma.
Ekonomik anlamda atacağınız her adımın risk taşıdığı, sosyal-kültürel anlamda kendinizi geliştireceğiniz bir mecranın bulunmadığı, hiçbir alanda üretimin olmadığı bir ortamda üstüne üstük sizden önce atılan her adımın başarısızlıkla sonuçlandığını gördükçe vazgeçmiş ve kabullenmiş bir ruh haline kapılmak normaldir.
Borç ve kredi batağına batmış bir esnafın, kültür sanat alanında kendini geliştirecek alan bulamayan birçok yeteneğin, kendini geliştirecek tesis ve imkâna sahip olamayan sporcunun, siyasete atılmak isteyen birçok insanın belirli simleri masa başında yenemediği bir ilde, gençliği tek bir cadde de geçen ve hep aynı mekânlara hapsolan bir gencin ve daha birçok kişinin cesaretinin kırılmasından ve kabullenmiş bir ruh haline bürünmesinden doğal bir şey yoktur.
Bingöl’de insanı ileriye doğru taşıyacak bir ortam olmamasına rağmen Bingöl’de yaşama isteği sadece aile ve aidiyet hissiyle açıklanabilir.